OKÜLOPLASTİK CERRAHİ
OKÜLOPLASTİK CERRAHİ NEDİR?
Oküloplastik cerrahi, göz kapağı cerrahisidir.Göz kapağı ile ilgili şekil bozuklukları, yüz felci sonucunda oluşan göz kapağı problemleri, göz kapağında çıkan tümörler, göz kapağı düşüklükleri ve torbaları gibi her türlü cerrahi girişim oküloplastik cerrahi içindedir.
Daha Genç ve Sağlıklı Bir Görünüm İçin Göz Estetiği
Göz kapaklarındaki düşüklük, kadın erkek ayırt etmeden yaşlılık belirtisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu tip estetik sorunlar yüze üzgün, depresif, yorgun, bıkmış bir ifade vermektedir. Uzman Oküloplasti hekimleri tarafından uygulanan tedavilerle daha genç ve sağlıklı bir yüz yapısı elde edilebilir.
Göz Kapağı düşüklükleri neden oluşur?
Cildimiz vücudumuza giydiğimiz bir elbisedir. Bu elbiseyi ömür boyu giydiğimiz için zamanla elbisemiz bollaşır. En çok bollaşmada eklem yerlerimizde olur. Göz kapağı vücuttaki tüm dokulardan farklı özel bir dokudan oluşur. Alt ve üst göz kapağı çok ince bir deriyle kaplı olduğu için zamanla kırışıklıklar sarkmalar meydana gelir. Yer çekimi etkisiyle gözün etrafını saran yağ dokusu özellikle alt göz kapağında öne doğru torbalanır. Bazı kişiler cilt yapısına bağlı olarak daha genç yaşta da aynı sorunlarla karşılaşabilir.
KOZMETİK KAPAK CERRAHİSİ, ÇEŞİTLERİ VE YÖNTEMLERİ
Alt ve üst göz kapaklarında zaman içinde istenmeyen değişiklikler oluşur. Çok ince olan üst göz kapağı derisi devamlı hareketin sonucunda sarkar, yerçekimin etkisiyle gözün etrafını saran yağ dokuları özellikle alt göz kapağında öne doğru torbalanırlar. Tedavi cerrahidir. Fazlalık olan cilt ve yağ dokuları alınır.
Alt göz kapağı ameliyatlarına uygulanan yönteme blefaroplasti adı verilmektedir. Göz kapağı operasyonları çoğunlukla göz kapağının içinden, cildi kesmeden karbon dioksit laser yardımı ile gerçekleştirilir. Operasyonlar uygulayan cerrahın deneyimine göre değişmek ile birlikte ortalama her bir göz kapağı için 15 – 20 dakikadır. Gözü hareket ettiren kasların zarar görmemesi ve en az miktarda doku çıkarılarak istenilen düzeltmenin sağlanması ameliyat sırasında dikkat edilmesi gereken noktalardır. Operasyon genellikle lokal anestezi ile hasta uyutulmadan uygulanır ve hastaneye yatmasını gerektirmez.
Üst göz kapağı düşüklüklerini ise gerçek ve yalancı olarak ikiye ayırabiliriz. Gerçek göz kapağı düşüklükleri “ ptoz” olarak adlandırılır ve göz kapağını kaldıran kasın iyi çalışmamasına bağlıdır. Doğuştan ya da sonradan oluşmuş olabilir. Kapak düşüklüğü problemi yaşayan hastanın kapsamlı bir göz muayenesinden geçirilmesi ve hastanın göz sağlığını etkileme riskinden dolayı gereken önlemlerin alınması gerekir. Genellikle cerrahi tedavi gerektirir. Cerrahi tedavide göz kapağını kaldıran kas kuvvetlendirilir, ya da askı ameliyatı uygulanır. Hastada doğru cerrahi tekniğin seçilmesi ve doğru şekilde uygulanması ile çok iyi sonuçlar alınır. Yalancı göz kapağı düşüklüklerinde ise kapak normal pozisyonunda olmasına rağmen ciltteki sarkıklık sonucu görme alanı daralır, ya da kötü bir görünüm oluşur. Tedavi fazlalık olan cildin ve yağ dokularının alınmasıdır. Operasyon “ üst göz kapağı blefaroplastisi” olarak adlandırılır.
Botox (Botulinum toksini) Clostidiyum botulinum adında bir bakteriden elde edilen bir toksindır. Botox sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin ürtimini engelleyerek sinir ile sinirin iletildiği organlar arasında iletimin azalması ve ya tamamen yok olmasını sağlayabildiğinden istenmeyen kas hareketlerinde azalma yapar. Yaklaşık 1970 yılından beri dünyanın hemen hemen her ülkesinde kullanılan bu ilaç hem estetik hem da tıbbi bir çok alanda kullanılmaktadır. Bu ilaç zerk edildiği kasların hareketlerini ancak geçici bir şekilde etkiler ve çok az dozlarda sulandırılmış şekli ile botulism(zehirlenme) görülme riski tamamen sıfırdır. Aşağıda sırayla okuyabileceğiniz konular;
Kasların faaliyeti, üzerini örten derinin kırışıklıklarını belirgin hale gelmesi ve yüzdeki bariz çizgilerin oluşmasına yol açar.Göz çevresi. kaş arasındaki ve alın bölgesindeki çizgiler bunun en iyi örnekleridir.
Göz çevresi ve alın bölgesindeki kırışıklıklar kişiye daha yaşlı ve yorgun bir ifade verirken, kaş arasındaki kaş çatma çizgileri ise kızgın bir ifadenin oluşmasını neden olur. Bu bölgelerdeki derin kırışıklıkların tedavisi ise artık cerrahi yöntemlerden çok herhangi bir operasyona gerek kalmaksızın gerçekleştirilmektedir. Uygulamadan sonra göz çevresi, alın ve kaş arasındaki çizgiler geçer ve kaşları hafifce kaldırıldığından göz kapak düşme ve esnemelerini bir dereceye kadar toparlar.
Hem kadın hem de erkeklerde kolaylıkla uygulanabilen bu yöntem;göz çevresi ,alın ve kaş ortasındaki kırışıkların ,bir seans(30 dakika)gibi kısa bir sürede yok olmasını sağlayacaktır.Bölgeye çok ince üçlü insülin enjektörü ile enjekte edilen botox ilacı kasların hereketlerini azaltarak, üzerindeki derinin katlanmasını ve dolayısıyla katlanmaya bağlı çizgilerin de azalmasını yol açar.Sonuçta yüzde parlaklık ve çok doğal bir pozitif etki oluşur.
Botox nedir? Estetik dermatolojide nasıl kullanılır?
Botox’un kozmetik amaçlı kullanılması ilk kez Losangeles California’dakı plastik cerrahlar tarafından ortaya atılıyor. Göz tikleri tedavi edilirken çizgilerin de kaybolduğu fark edilince kozmetikte de kullanılabileceği anlaşılıyor ve o tarihten beri yaygın olarak kadın ve erkeklerde gençleştirme amacıyla kullanılıyor. Enjeksiyondan sonraki ilk 2-3 gün içerisinde uygulanan bölgede herhangi bir değişiklik beklememek gerek. İlaç etkisini ancak 2-3 gün sonra göstermeye başlar ve 7-10 gün kadar maximum etkiye gider.
Tedavi etki süresi kişiden kişiye göre değişmekle birlikte 4-8(ortalma6) ay sürer ama seanslar düzenli bir şekilde devam edilirse aradaki dönemler 1-1,5 seneye kadar uzayabilir ve kişi uygulamaları devam etmediği takdirde bile eskisinden daha az sayıda ve daha az derinlikte kırışığı olacaktır, çünkü aradaki dönemde yeni kırışıklıklar oluşmayacaktır.Gebelik ve emzirme dönemlerinde zararlı bir etkisi görülmemesi ile birlikte uygulamalar da tavsiye edilmiyor.
Botox uygulamaları
Botox uygulamaları uzman hekim ve bu konuda tecrübe ve eğitimi olan hekimler tarafından gerçekleştiğinde herhangi bir yan etkisi olmaz . Uygulamadan sonra hafif bir kızarıklık görülebilir. Ağrı, acı hissi ,kullanılan iğneler son derece ince olduğundan(insülün iğnesi) olabilecek minimum derecededir.
Botox uygulanmasından bir kaç saat önce kan dolaşım artırıcı her hangi bir ilaç alınıyorsa (aspirin kumarın, antikoagulan, Evitaminler..) olası kanama ve morarmalar sıfıra indirmek amacı ile uygulama sonrasına ertelemek gerekir, tedaviden hemen sonra ilaçlarını almakta her hangi bir mahsur yoktur. Tedaviden sonra 3-4 saate kadar o bölgede masaj yapmamak, aşırı derece yere eğilme hareketlerinde bulunmamak gerekir.
Botox 20 yaş üstünde kırışıklığı olan herkese estetik amaçlı olarak uygulanabilir. Bugün Amerika Birleşik devletlerinde kırışıklıkların tedavisinde en yaygın olarak kullanılan yöntem olmakla birlikte, doğru uygulandığında ise sonuçlar gerçekten yüz güldürücüdür.
Son derece pratik bir yöntem, uygulamalar kısa sürer ve ağrı,acı yapmaz(istenildiğinde uygulanacak bölgeye uyuşturucu krem sürülür) özel her hangi bir bakım gerekmez, normal hayatını hiç bir şekilde etkilemez. Lokal ve ya genel anesteziye gerek yok .Doğru ve bilinçli bir şekilde uygulandığında her hangi bir yan etkisi yoktur.